top of page

TÜKETİCİ DAHA NE YAPSIN


Devlet gücü vatandaşın ensesinde… İletişim, doğalgaz, elektrik faturaları cep yakıyor. Devlet gücünü arkasına alan yerli ve yabancı özel şirketler, faturayı dayatıyor, “Sıkıysa ödeme” diyor.

TÜKETİCİ NE YAPSIN?


Bu şirketler, alacağına “kartal”, vereceğine “kaplumbağa”…


Vatandaş da DEVLET GÜCÜNÜ kullanabilir mi?


İşte, nefes kesen bir HAK ARAMA SAVAŞI:

Vatandaşın biri, miras yoluyla eline geçen bir miktar parayı, özel bir bankaya yatırmış. Bu banka, bir yabancı şirkete satılınca, parasını çekerek, bir başka “ÖZEL ama YERLİ” bankaya aktarmış.

Geçen yıllar içinde, “Hesap İşletim Ücreti” adı altında hesabından kesilmekte olan paranın YASAL olmadığını öğrenen Vatandaş, bankadaki müşteri temsilcisine başvurarak, “bu kesintinin sonlandırılmasını” istemiş. Müşteri temsilcisi, “konuyu ilgili makamlara bildireceğini” söylemiş.


Vadeli hesabının uzun süreli olması nedeniyle bankaya seyrek uğrayan Vatandaş, bir sonraki gidişinde, ilgili kesintinin sürdürüldüğünü görünce, banka müdürüne başvurmuş. Müdür, “konuyu ilgili makamlara ileteceğini” söylemiş.

Zaman akıp gitmiş, ama “Hesap İşletim Ücreti” kesintisi de sürüp gitmiş…


Vatandaş, sormuş-soruşturmuş ve “Kırklareli Tüketici Sorunları İl Hakem Heyeti Başkanlığı”na başvurmuş. Kendisinden, “yapılan kesintilerin dökümünü” istemişler. Banka şubesine giden Vatandaşa, yalnızca “son yılın kesinti dökümü” verilmiş. Bunun yeterli olamayacağını gören Vatandaş, yıllardan beri saklamakta olduğu Banka Defterlerini karıştırarak, ilgili sayfaların fotokopilerini çıkartmış ve kesintileri fosforlu kalemle işaretleyerek, İl Hakem Heyeti Başkanlığı’na götürmüş. Gerekli diğer evraklar da tamamlanınca ilgililer, Şikâyet Tarihi: 12.01 2015 itibariyle “kararın 6 ay içinde verilebileceğini” söylemişler.


Karar, 08.06 2015 tarihinde Vatandaşın lehine sonuçlanmış. Ve bu karar, 14.07 2015 tarihinde “İlgili Bankanın Genel Merkezine” tebliğ edilmiş.

Uzun bir bekleme dönemine karşın hesabına geri dönüş yapılmadığını gören Vatandaş, 02.10.2015 tarihinde, ekinde Hakem Heyeti Kararının fotokopisi de bulunan bir yazıyı “iadeli taahhütlü” olarak, İlgili Bankanın Genel Merkezine göndermiş. Geri gelen iade kartında ilgili mektubun, 06.10.2015 tarihinde teslim edildiği belirtiliyormuş.

Bir süre daha bekledikten sonra, ilgili bankanın şubesine giden Vatandaşa, Genel Merkeze ait bir telefon numarası verilmiş ve “bu numarayı araması gerektiği” söylenmiş. Vatandaş numarayı çevirmiş; tele sekreterin isteği üzerine “kimlik numarasını” girmiş; “müşteri temsilcisine bağlanmak üzere 5 dakika beklemesi gerektiği” uyarısını almış; 5 dakika dolmuş; telefonu açan görevli “uzun süren bir kimlik yoklamasına girişmiş(ana adı; baba adı; doğum yeri ve yılı; annenin kızlık soyadı …)” ve “Bizde bu konuda bilgi yok. Sizdeki bilgileri ŞU numaraya fakslayın” demiş.

Vatandaş, “Kararı; Yazdığı Mektubu; İadeli Taahhütlü kartlarını” verilen numaraya fakslamış.

Geçen iki hafta içinde bir sonuç çıkmayınca, aynı numarayı tekrar aramış. Yine beklemeler ve yine kimlik yoklamaları… Doğaldır ki vatandaşın sigortaları da atmış…

Açmış ağzını, yummuş gözünü: “Bu konuşmaların kayıt altına alındığını belirtiyorsunuz. Söyleyeceklerimi, üst düzey yöneticilerinize aynen iletiniz. Ben sıradan bir kişi olarak, resmi evraklarımı dosyalayıp saklıyorum. Siz bunu yapmıyorsanız ‘ÇOK AYIP’… Müşterilerinizi yıldırıp vazgeçirmek için böyle davranıyorsanız bu ‘ÇOK DAHA AYIP’… Ben hakkımı sonuna kadar arayacağım, bunu bilin!” demiş ve telefonu kapatmış.

Tanıdık bir avukatın yönlendirmesiyle Vatandaş, 02.12.2015 tarihinde, İcra Dairesine başvurmuş. Gerekli olan “Başvurma Harcını” ilgili devlet bankasına yatırmış. “İşlemlerin bir ay kadar sürebileceğini” söylemişler.

Vatandaş, yeni yılın ilk haftasında, banka hesaplarına bakmış. Hareket yok…

İcra dairesine gitmiş. “Tebligatın, 18.12.2015 tarihinde bankaya ulaştığını” söylemişler ve “bir süre daha bekledikten sonra, hesaba geri dönüş olmazsa, ‘haciz işleminin yapılması için’ bir dilekçe yazıp getirmesini” istemişler.

Ve “bir süre daha” geçmiş; hesapta hareket yok…

Dilekçesini yazmış, İcra Dairesine vermiş.

Yine harçlar, masraflar… Bu paralar da, aynı devlet bankasına yatırılmış.

Kırklareli İcra Dairesi, ilgili bankanın şubesine giderek, haciz işlemini gerçekleştirmiş ve “Hesap İşletim Ücreti” adı altında kesilen paralar; yasal faizleri, harçlar ve masraflar ile birlikte Vatandaşın hesabına geri dönmüş (22 Ocak 2016).

TÜKETİCİ DAHA NE YAPSIN…

Yılmadan sürdürülen bir uğraş ve BAŞARI…

Vatandaşımızı yürekten kutluyorum!

Kural: HAK verilmez(se) ALINIR!

***

NOT: 3 Ekim 2014 tarihinde yürürlüğe giren “Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”, 28.01.2016 tarihli DANIŞTAY kararıyla kaldırılmıştır. Böylece TÜKETİCİLER, kesintileri geri alabilecek ve bundan sonra kesinti yapılamayacaktır. Bu karardan sonra, “Tahsis Ücreti” ve “Nakit Avans Çekim Ücreti” gibi kesintiler de iptal edilebilecektir.


KIRKLARELİ MANŞET HABER Gazetesi- 14.03.2016

rafetseckin@hotmail.com

www.rafetseckin.com

Comments


bottom of page