“Bir milyar insana ulaşmak, ilk insandan 1800’lere kadar dünya nüfusunun binlerce yılını aldı. Ama 1920’lerde nüfusun iki katına çıkıp iki milyara ulaşması şaşırtıcı bir şekilde sadece yüz yıl aldı. Bundan sonra nüfusun yeniden ikiye katlanıp 1970’lerde dört milyara ulaşması ise sadece elli yıl aldı. Tahmin edebileceğiniz gibi, pek yakında sekiz milyara ulaşacağız. SADECE BUGÜN, İNSAN TÜRÜ Dünya gezegenine çeyrek milyon kişi daha kattı. Çeyrek milyon ve bu her gün oluyor. Her yıl Almanya nüfusu kadar insanı aramıza katıyoruz.”
“Bildiğiniz gibi Dünya Sağlık Örgütü tahminlerini yükselterek, yüzyılın ortasına varmadan yeryüzünde dokuz milyar insan yaşayacağını öngördü. Hayvan türleri hızla yok oluyor. Doğal kaynaklara olan talep hızla artıyor. Temiz su bulmak gittikçe güçleşiyor. Her türlü biyolojik ölçüme göre, kendi türümüz kaldırabileceği sayıyı aştı.”
“Hemen her çevre biyoloğu veya istatistikçi, insanlığın uzun süre hayatta kalma ihtimalinin yaklaşık dört milyar kişiyle mümkün olacağını söyleyecektir.”
“Birinin bu savaşı vermesi gerek…”
“Benden söylemesi. İşbirliği yapsanız da, yapmasanız da bu fikri tek başıma kolay bir şekilde geliştirebilirim.”
“Transhümanizmin, insanlığın uzun süreli hayatta kalması için tek umut olduğuna inanıyorum.”
Yazar DAN BROWN, “Cehennem” adlı kitabında, Biyokimya Uzmanı Bertrand Zobrist’i konuşturarak, hızla büyüyen dünya nüfusunun, yakın zamanda insanlığın sonunu getireceğini vurgulamaktadır. Roman konusu bilim adamı, bu sorunun çözüm yollarını bulmuş ve uygulamıştır da… Bu uygulamanın ne olduğunu, kitapseverlerin ilgilerine bırakalım ve dünyadaki gerçek uygulamalara bakalım…
Nuh’un oğullarından biri olan Yasef (Yasef Bin Nuh) ile son Peygamber Hz. Muhammed’in ırkı olan “Arap ırkı”, Araplarca “Dünyanın en asil ırkı” olarak kabul edilir.“Ari Irk” kavramı da, Hint- Avrupa dillerini kullanan, Hindistan’dan batı Avrupa’ya kadar olan bölgede yaşayan halkların çoğunu ortak bir ırk kabul eden kavramdır ve Almanya’da Adolf Hitler döneminde zirveye ulaşmıştır. Hitler, daha da ileriye gitmiş, “İnsan Harası” adı verilen çiftliklerde (!), sağlıklı kadın ve erkekleri birleştirerek, bir anlamda “öteinsan” yaratma gayreti içine girmiştir.
Panslavizm ve Pantürkizm gibi IRKÇILIK hareketlerini de bir yana bırakarak, DİNCİLİK hareketlerine bir bakalım…
Hıristiyanlığın kara günlerini yaşadığı yıllarda, dünyaya bir güneş gibi doğan İslâmiyet, ilerleyen yıllarda savaş zoruyla yayıldı ve giderek büyüdü. Daha sonraları Haçlı Savaşları başladı ve dinler arası savaşlar günümüze kadar geldi.
Yugoslavya paramparça edildi ve binlerce Sırp ve Hırvat Hıristiyan’ın yanında, on binlerce Boşnak Müslüman öldü.
Afganistan, Irak, Libya ve Mısır’da Müslüman kırımı yaşanırken, sıraya Suriye de girdi ve son günlerde Orta Doğu kan gölüne döndü. Ve artık, Müslüman Müslüman’ı öldürüyor. Ateş Türkiye’ye sıçradı bile…
Bilim Adamı, atomu parçaladı, Devlet Adamı bunu Atom Bombası olarak insanlığın üzerine yağdırdı.
Bilim Adamı “Transhümanizm” diyor, Devlet Adamı “Irkçılık” ya da “Dincilik” yapıyor…
Dünyada ne varsa, Türkiye’de de o var…
TRANSHÜMANİST bir dünyada, parası olan sağlıklı kalacak ve yaşayacak, diğerleri gözden çıkarılabilecek.
KIRKLARELİ MANŞET HABER Gazetesi- 20.10.2014
Comments