top of page

Madalyonun İki Yüzü - 1-


Mustafa Kemal Atatürk Alpullu Şeker Fabrikası'nı gezdikten sonra ayrılırken. (20.12.1930)
Mustafa Kemal Atatürk Alpullu Şeker Fabrikası'nı gezdikten sonra ayrılırken. (20.12.1930)

MADALYONUN İKİ YÜZÜ-1 Konu, ALPULLU ŞEKER FABRİKASI… AKP Hükümeti, özelleştirme konusunda dur durak bilmiyor. Geçtiğimiz yıl, 14 Şeker Fabrikası özelleştirildi. Bu fabrikalar arasında ALPULLU ŞEKER FABRİKASI da var. Muhalefet partileri, özellikle şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunda “Protesto Gösterileri” yaptılar. CHP ve daha sonra İYİ Parti’nin düzenlediği Alpullu etkinliklerine ben de katıldım. Ama ne yazık ki, Alpullu Şeker Fabrikası da özelleştirildi. “BELGELERLE KIRKLARELİ YAHUDİLERİ VE 1934 OLAYLARI” adlı kitabım için araştırmalar yaparken, konu dışı birçok belgeye ulaşmıştım. Bu belgeler arasında, Alpullu Şeker Fabrikası’nın kuruluş yılları ve sonrası da vardı. “Edirne İl Halk Kütüphanesi” ile “İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi” belgelerine, “Osmanlı Arşivleri” ile “Cumhuriyet Arşivleri” kaynaklı belgeler ve yakın dostlarımın destekleri de eklenince “BELGELERLE T.C’NİN İLK 15 YILI VE ALPULLU ŞEKER FABRİKASI” adlı kitabım çıktı ortaya… PANCARKÖY (Eski adıyla ALPULLU) doğumlu biri olarak, çocukluğum ve gençlik yıllarım bu topraklarda geçti doğal olarak… Alpullu Şeker Fabrikası’nın çevreye ve ülkemize kattığı zenginlikler, 2013 yılında sona erdi. Fabrika, üretimini durdurmuştu… Pancar Ekicileri Kooperatifi’nin; Şeker İşçileri Sendikası’nın; Kırklareli İl Genel Meclisi Üyeleri Vedat Dal ile Gürcan Kırım’ın ve de gönüllülerimizden Hakan Dedeoğlu’nun köy köy dolaşarak yaptıkları çalışmalar sonucunda, Alpullu Şeker Fabrikası’nın 4 yıl aradan sonra yeniden üretime başlaması (15 Eylül 2017) bir “UMUT” yaratmıştı. Ama ne yazık ki bu fabrikamız da satıldı. Alpullu Şeker Fabrikası’nın yeni sahibi BİNBİR GIDA, pancar üretiminin az olmasına karşın, 2018 yılı kampanyasını da gerçekleştirdi. “2019 yılı ve sonrası neler olacak?” sorusu takılmıştı kafalara… Kitabım yayımlandığında, Alpullu Şeker Fabrikası’ndan bir telefon aldım. “Kitabı internet ortamında gördüklerini ve ilgilendiklerini” söylediler. O gün, kitabımın dağıtımı için yollardaydım… Babaeski ve Lüleburgaz’dan sonra Alpullu’ya geçtim ve bana destek veren arkadaşlarıma birer teşekkür kitabı sundum. Akşam saatlerinde de fabrikaya uğradım. Fabrika Müdürü, kitabımdan iki adet aldı ve birini üst makamlara göndereceğini söyledi. Birkaç gün sonra telefonum çaldı ve arayan kişi “Nevzat Demir Bey sizinle görüşmek istiyor” dedi. Yaklaşık yarım saat görüştük… Nevzat Bey, içtenlikli bir ses tonuyla “Sizi kutluyorum… Kitabınızı bir yere kadar okudum, akşam kitap kucağımda uyumuşum” dedi ve “Özelleştirme konusunda ne düşünüyorsunuz?” diye sordu. “Anlaşılan, henüz o bölümleri okumamışsınız. İleriki sayfalarda, özelleştirmelere karşı olduğumu, fotoğraf da ekleyerek belirttim” diye yanıtladım. Devamında, “Fabrikanın çalıştırılması gerektiğini ve ayrıca, Atatürk Köşkü ile diğer eserlerin korunması gerektiğini” söyledim. Nevzat Bey, “Ben de Atatürkçüyüm. Fabrika da çalıştırılacak” dedi. Karşılıklı iyi dileklerle görüşmemizi sonlandırdık. Daha sonra, Fıratpen Müdürlerinden olduğunu söyleyen bir başkası aradı ve “Kitaplarınızdan almak istiyoruz” dedi. Teşekkür ederek, yayıncının adresini verdim. Birkaç gün sonra adreslerine 100 kadar kitap gönderildi. İleriki günlerdeki bir ziyaretimde, bu kitapların bir bölümünü Alpullu Şeker Fabrikası’nda gördüm. Kitaplar, ziyaretçilere sunuluyordu… 26.09.2019 tarihli “2019-2020 Alpullu Şeker Fabrikası 93. Kampanya Açılışı” için, ben de davetliler arasındaydım. Nevzat Demir Bey ile karşılaştığımızda, kendilerini kutladım ve “Sizce de uygunsa, programdan sonra görüşmek istiyorum” dedim. “Başka bir zaman görüşelim” diye yanıtladı ve daha sonra yaptığı açılış konuşmasında, “Atatürk Köşkü’nün MÜZE olarak değerlendirileceğini” söyledi. Program sonrasındaki günlerde, açılışa katılanlara internet ortamında olumsuz eleştiriler yapıldı. Diğer katılımcıları savunmak bana düşmez kuşkusuz… Ben gelişmeleri şöyle değerlendiriyorum: Son yıllarda, Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri ÜRETİM… AKP Hükümeti’nin elinde ÇALIŞTIRILMAYAN fabrika, Özel Şirket elinde ÜRETİM yapıyorsa, bırakınız yapsın… CHP’nin ve T.C.’nin kurucusu ATATÜRK, ülkenin varlıklarını yabancı şirketlerden nasıl alıp devletleştirmişse, günü geldiğinde, özelleştirilen bu fabrikalar da geri alınabilecektir. Bugün muhalefette olan CHP, Belediyelerde başarılar göstererek kendini ispatlamalı ve ilk seçimde iktidar olmalıdır. Sonrası kolay… Madalyonun diğer yüzü gelecek sayımızda… KIRKLARELİ MANŞET HABER Gazetesi- 14.10.2019 rafetseckin@hotmail.com

Comments


bottom of page