top of page

KANAL ÇANAKKALE


“KANAL İSTANBUL” konusu gündemde ve öyle görünüyor ki, gündemden düşmeyecek.

Bu konuya “KANAL ÇANAKKALE” konusu da iliştiriliverdi…


Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı, 21.01.2020 tarihli köşe yazısında, bu konuya değindi ve Cumhuriyet yazarı Mehmet Ali Güller’in 02.01.2020 tarihli ve “Kanal Çanakkale: Karadeniz’e NATO yolu” başlıklı yazısına gönderme yaptı.

M. Ali Güller bu yazısında, “ÇED Raporu, Kanal İstanbul dışında bir de “Kanal Çanakkale” açılmasını öneriyor!” diyor ve ekliyor: “ÇED Raporu’nun 1426. Sayfasında (6. Bölümün 155. Sayfasında) ‘Zincirbozan-Gelibolu mevkiinden Saros Körfezi’ne bir kanal açılması’ öneriliyor.” “Yani Ege’den Karadeniz’e geçecek bir askeri gemiye İstanbul Boğazı dışında Çanakkale Boğazı’nı da kullanmama olanağı sağlanmış oluyor!”


Adına “BİLGİSİZLİK” mi ya da “DİKKATSİZLİK “ mi diyelim, yoksa “KAFA KARIŞTIRMA” mı?

Çünkü “Zincirbozan-Gelibolu mevkii” diye tanımlama yapılamaz. Zincirbozan, Çanakkale Boğazı’nın Anadolu yakasında, Gelibolu ise boğazın Trakya tarafında… Bu iki yer arasına “KANAL” değil, olsa olsa “KÖPRÜ” yapılabilir. O da, bu bölgenin biraz güneyine yapılıyor zaten…


Biraz daha ayrıntıya girelim… “Zincirbozan Mevkii”, Çanakkale İli’nin Lapseki İlçesi’nin Çardak Beldesi’nde bulunan bir yer…12 Eylül’den sonra Süleyman Demirel, Deniz Baykal ve Hüsamettin Cindoruk, “Zincirbozan Askeri Tesisleri’nde bir süre tutuklu olarak kalmışlardı. Hüsamettin Cindoruk, “DYP’yi Zincirbozan’da kurduk” diyor.


Lapseki İlçesi Çardak Beldesi ile Adatepe Köyü arasındaki sahil kesiminde bulunan, etrafı tellerle çevrili Zincirbozan Askeri Tesisi, şimdilerde bölgede çiftçilik yapanların besi hayvanlarının mekanı haline gelmiş. Buranın, Çanakkale Üniversitesi’ne tahsis edilmesi ya da MÜZE olarak değerlendirilmesi de gündemde…


Kısacası, böyle bir tanımlamayla kanal yapılamaz.

Saros Körfezi’nden Marmara Denizi’ne açılacak bir kanal, Güneyli ve Bolayır yakınlarından geçirilebilirse, Montrö Boğazlar Sözleşmesi devre dışına çıkarılmış olabilir. Ama unutulmamalı ki, Tekirdağ- Şarköy üzerinden gelen FAY HATTI, Saros Körfezi’ne buradan giriyor ve Gelibolu Yarımadası kıyılarınca Ege Denizi’ne ulaşıyor.


Bu bölgeyi, özellikle Saros Körfezi kıyılarını çok iyi tanıdığımı söyleyebilirim. Yaz dönemlerinde 7 yıl yaşadığım Yayla Sahili ve 10 yıldır yaşamakta olduğum Gökçetepe Sahili, Saros Körfezi kıyılarında… “GEZİyorum” adlı kitabımda, Saros Körfezi’ni ve Saros sahillerini ayrıntılı olarak tanıtmaya çalıştım. Dünyada, kendi kendini temizleyebilen birkaç denizin önde geleni olan Saros Körfezi, denetimsiz balıkçılık nedeniyle özelliklerini yitirmek üzere… BOTAŞ’ın Sazlıdere sahiline yapmak istediği “doğalgaz limanı” ile bu cennet, cehenneme dönüştürülme aşamasında… Bir de “KANAL ÇANAKKALE” yapılırsa, “ört ki ölem”…


“Bu KANALLARIN yapılmasının mantıklı nedenleri var mı?” sorusu takılıyor kafalara…

Ve “YEĞEN-DAYI paslaşması” geliyor akıllara…

ETKİLİ yeğen, “Boğaz trafiği çok yoğunlaştı. Üsküdar’dan Beşiktaş’a yarım saatte zor geçiyoruz” diye MANTIKLI (!) bir gerekçe ileri sürüyor. YETKİLİ dayı, “KANAL İSTANBUL ile sorunu çözeceklerini” söylüyor.


Saros Körfezi’nde; Gökçetepe, Sazlıdere, Adilhan,Bolayır ve Güneyli sahillerinde yaşamakta olan çok sayıda tanıdıklarım var. Hiç kuşku yok ki, buralarda ETKİLİ kişiler de yaşamaktadır. Bir ETKİLİ çıksa ve şöyle dese: “Bir deniz motorum var. Buradan Erdek’teki akrabalarımın yanına deniz yoluyla gitmek istiyorum. Gelibolu Yarımadası’nı dolaşarak ve Çanakkale Boğazı’nı aşarak Marmara Denizi’ne geçip, Erdek’e ulaşmak en azından bir günümü alır. KANAL ÇANAKKALE açılırsa, buraya birkaç saatte gidebilirim.”

Böylesine MANTIKLI (!) bir gerekçeye, YETKİLİ bir DAYI, etkisiz kalabilir mi?


Kafalara takılan bir başka soru?

“DAMAT, buralardan arsa ya da tarla almış olabilir mi?”

Araştırmacılara yeni bir görev düştü… Keşan ve Gelibolu tapu kayıtlarını karıştırmaya başlamalılar gün geçirmeden…


Benden yana, açık ve net bir gerçek…

Geleceği gören Damat, bu bölgeden bir gayrimenkul aldı.


Ama ben diyorum ki, “KANAL İSTANBUL VE KANAL ÇANAKKALE’YE HAYIR!”


KIRKLARELİ MANŞET HABER Gazetesi- 29.01.2020

rafetseckin@hotmail.com www.rafetseckin.com

Comentários


bottom of page