top of page

EĞİTİM BU İŞTE


Ardahan Göle’de bir okul kantini… Adı da “DÜRÜST KANTİN”… Haber Türk, 31.12.2019 tarihli internet sitesinde şöyle veriyor haberi: Ardahan Göle’nin BALÇEŞME köyünde bulunan 119 mevcutlu ŞEHİT ER CEVDET ÇELENK ORTAOKULU’nda başlatılan uygulama takdir topluyor. Öğrencilere dürüstlük ve güven duygusu aşılamak için okul yönetimi ve öğretmenler tarafından 3 yıl önce “dürüst kantin” projesi hayata geçirildi. Hiçbir görevlinin çalışmadığı kantinde öğrenciler, istediği ürünü alıp ücretini kasaya kendileri bırakıyor, para üstünü kendileri alıyorlar. Kasadan hiç eksik çıkmadığını söyleyen okul yöneticileri, bu projenin devam edeceğini söylediler. Ders aralarında kantine koşarak ihtiyacı olan ürünleri alıp ücretini kutuya atan öğrencilerden biri, “Bu uygulamayla bize güvendikleri için kendilerine teşekkür ediyoruz. Dürüst kantin 3 yıldır ayakta ve devam etmesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Burada güvenlik kamerası veya görevli hiç kimse yok. İstediğimizi alıp, paramızı dürüstçe bırakıyoruz.” Öğrencilere “güven duygusu” aşılamak, hiç kuşku yok ki çok önemli…


Bir öğrencimin, yıllar önce gönderdiği bir ileti geldi aklıma… Av. Celil İyidoğan, özetle şöyle yazıyordu: Çok Saygıdeğer Öğretmenim, Size buradan ulaşabilmekle çok mutlu olduğumu belirtmek isterim evvela… Kırkşehitler İlkokulu’ndan 1985-87 yıllarında öğrencinizdim. Beş yıl kadar önce telefonla görüşmüştük, sesinizi duymak nasip olmuştu öğretmenim. Babamın asker olması sebebiyle çok sayıda okulum ve dolayısıyla öğretmenim oldu… Fakat sizin dimağımda ve yüreğimdeki yeriniz apayrı kaldı… Öyle ki, Hotmail hesap açılışında gizli soruya cevabım “Rafet Seçkin”dir… Çok fazla anı gelmese de aklıma, hafta sonu kurslarımız; bir Pazar günü sanki öz çocuğunuzu götürüyormuşçasına telaş ederek bizleri Edirne’ye sınava götürüşünüz; kemik çerçeveli gözlüklerinizin ardından otoriter ama insanı ezmeden bakan gözleriniz; biz el kadar veletleri dinlerken takındığınız tavır ve dikkatiniz; tebeşir tozuyla kaplı elleriniz her daim aklıma gelir. Hayatım boyunca hiç kopya çekmediysem, bunun tek sebebi gerek görmemem olmadı. Yaptığınız testlerin cevaplarını okuyup, doğru-yanlışları bizlere tespit ettirmeniz, bizlere duyduğunuz güvendir bir başka sebep de… Aslında ne yapmaya çalıştığınızı yıllar içinde idrak edebildim öğretmenim, müteşekkirim. Bu öğrencimin sözünü ettiği “okul kursu” ile ilgili bir anı daha var…


Gazetemizin 26.11.2016 tarihli sayısında yayımlanan ve aşağıdaki Web sayfamda da yer alan “O BENİM” başlıklı köşe yazımda bu konuyu ayrıntılı olarak yazmıştım. İnece köyünden gelerek kurslarımıza katılan öğrencimin imzalamam için bıraktığı “Anı Defteri”, masamdaki çekmeceden alınmıştı. Sınıfta yaptığım konuşmada öğrencilerime “Çocuklar!” dedim. “Anı defteri tutmak, genelde bir özenti işidir. Bir süre sonra bu defteri unutur gidersiniz. Ama size ait olmayan bir şeyi gizlice almak çok farklı… Bir süre sonra bu defteri unutursunuz, ama içinizdeki yara giderek büyür ve ‘Ben HIRSIZIM’ demeye başlarsınız. Tek tek hepinizi çok sevdiğimi bilirsiniz. Sizlerin de beni sevdiğinizden eminim. Bu arkadaşınız beni gerçekten seviyorsa ve kendi geleceğini karartmak istemiyorsa, ne yapsın etsin, defteri geri getirsin.


”Eğitim sisteminde kural belli:

Önce EĞİTİM, sonra ÖĞRETİM… Göleli meslektaşlarımı yürekten kutluyorum.


EĞİTİM BU İŞTE…


KIRKLARELİ MANŞET HABER Gazetesi- 13.01.2020

rafetseckin@hotmail.com www.rafetseckin.com


Comments


bottom of page