top of page

ELEŞTİRİ


En çok yaptığımız şey ELEŞTİRİ…

Bir OLUMLU ELEŞTİRİ var, bir de OLUMSUZ ELEŞTİRİ…

Olumlu eleştiri aşırı şekilde yapılırsa, adına “YAĞCILIK” diyorlar.

Olumsuz eleştiri aşırıya kaçarsa, hele hele hakaretler içerirse, adı “YIKICILIK” oluyor.

Eleştiri, her bireyin en doğal hakkıdır kuşkusuz… Ama eleştiri DÜZEYLİ olmalı…

Bir YAZAR için eleştiri, hak olduğu kadar GÖREV niteliğindedir. Yazar bu görevini olumlu yönde yapar ve bu olumluluk aşırıya kaçarsa, adı “YANDAŞ YAZAR” olur. Olumsuz eleştiriler aşırı düzeyde olursa, o kişi “YIKICI YAZAR” diye adlandırılır.


Bu yılın en önemli siyasi konusu YEREL SEÇİMLER… Ve Kırklareli özelinde, “KIRKLARELİ BELEDİYE BAŞKANLIĞI SEÇİMİ”…


Kırklareli’ni yıllardır, bir dönem (1999-2004) dışında CHP’li Belediye Başkanları yönettiler.

Son CHP’li Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, CHP Genel Başkanlığı’nca aday gösterilmeyince, partiden istifa ederek “Bağımsız Aday” olarak seçimlere girdi ve kazandı.


Hem “CHP Üyesi” ve hem de bir “Yazar” kimliğimle, CHP’den istifa kararı aşamasında Sayın Kesimoğlu’na, Facebook ortamında uyarı mesajları gönderdim ve bu mesajlara düzeyli yanıtlar aldım.


Seçim çalışmaları günlerinde, “CHP Adayını” destekledim ve özellikle “Çarşamba Toplantılarında” bu doğrultuda konuşmalar yaptım, ama zaman zaman da “olumsuz eleştirilerde” bulundum.


Çarşamba Toplantılarının son aylardaki en önemli konusu, “Partinin Adayına değil de Bağımsız Adaya destek veren” kişilerin, “Partiden atılmaları için, İl Disiplin Kurulu’na verilen dilekçelerin” işleme konulup konulmamasıydı. Şikâyetçilere göre, bu kişiler derhal Partiden atılmalıydı, ama İlçe Yönetim Kurulu Başkanı ve İl Yönetim Kurulu Başkanı bu konuyu savsaklıyorlardı.


Yapılan baskılar sonuç verdi, ama İl Disiplin Kurulu, “Ceza Verilmesine Yer Olmadığı” kararını verince, konu Yüksek Disiplin Kurulu’na gitti ve bu Kurul tüm SANIKLARA birer yazı göndererek “yazılı ya da sözlü savunma” yapmalarını istedi. Ayrıca bu kişilerin “Delege Seçimlerinde oy kullanamayacakları” doğrultusunda “İhtiyatî Tedbir” kararı alındı.

Geçen hafta, birkaç arkadaşımla Karaumur Caddesi’ndeyiz… Karşılaştığımız bir başka arkadaş, “Disipline Gönderilenler” listesinde olduğundan yakınıyor. Ben de şaka yollu, “Sen zaten bu Partiye yakışmıyorsun” diyorum. O da “Ben de Komünist Partiye giderim” diye yanıtlıyor. Gülüşüyoruz…


Ertesi gün bir başka arkadaşımla aynı konuyu konuşurken, “Sen de bu listede varsın!” diyor. “Hadi canım sen de!” diye yanıtlıyorum. Ve daha sonra internet adresime gönderdiği listede adımı görüyorum. Gel de şaşırma…


Aynı gün, KIRKLARELİ MANŞET HABER Gazetesi’ndeki köşemde 09.04.2016 tarihli “YÖNETİCİ OLMAK” başlıklı yazı ile 09.03.2019 tarihli “YÖNETMEK VE YÖNETİLMEK” başlıklı yazıyı çoğaltarak, sonraki gün yapılan Çarşamba Toplantısında katılımcılara dağıttım ve yaptığım konuşmada yukarıdaki şakalaşma olayını da anlattım. Son sözüm şu oldu: “Listedeki diğer kişiler beni ilgilendirmez. Ama ben, Partimden atılmam için beni şikâyet eden kişi ya da kişilere tek kelimeyle yanıt veriyorum ve ağzıma yakışmayacağı için kodlayarak söylüyorum.


Yozgat’ın “Y” si, Urfa’nın “U” su, Hatay’ın “H” si…


CHP Genel Merkezi Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın “2019/64 sayılı ve 11.11.2019 tarihi” yazısını aldım ve YAZILI SAVUNMAMI gönderdim. Doğaldır ki, DELEGE SEÇİMLERİNDE OY KULLANAMADIM…


“Adaylığını desteklemeyerek eleştirdiğim” taraftan düzeyli yanıtlar alırken, “CHP’nin Adayı olduğu için desteklediğim ve zaman zaman da eleştirdiğim” taraftan, bir başka söylemle “yakın çevrelerinden bile haberi olmayan ve kimliklerini bir türlü öğrenemediğim” kişi ya da kişilerce suçlanıyorum ve “Partimden atılmak isteğiyle” Disiplin Kuruluna veriliyorum.


“HAK! HUKUK! ADALET!” diye, Maltepe Meydanı’nda bunun için mi bağırdım ben?


Öyle anlaşılıyor ki ELEŞTİRİ, hele hele OLUMSUZ ELEŞTİRİ, bazı kişilere (!) yapılmamalıydı.

Dersimi (!) almıştım…


KIRKLARELİ MANŞET HABER Gazetesi- 04.12.2019


Commentaires


bottom of page