top of page

ADALAR


İstanbul’daki ADALAR değil, Ege’deki ADALAR…


Birilerinin dediği gibi “Lozan’da” kaybettiğimiz ADALAR değil, birçoğunu “Osmanlı Döneminde”, son 18 tanesini de “AKP Döneminde” kaybettiğimiz ADALAR…


Öylesine olaylı günler yaşıyoruz ki, her yeni olay bir öncekini unutturuyor ya da arka plana itiyor. Bu karmaşa içinde ADALAR konusu da güme gidiyor…


Nasılsa gündeme girebilmiş bir haber:

27 Aralık 2016 Salı- Yeni Çağ Gazetesi

İşgalci Yunan’ın zafer kutlaması

Kara kuvvetleri komutanı Korgeneral Tellidis Muğla ve Aydın adalarını ziyaret edip, Türk topraklarında askerleriyle zafer kutlaması yaptı.Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, “İşgal altındaki Bulamaç, Kalolimnoz ve Keçi Adası ileri karakolları gibi… Başta Savunma Bakanı Kammenos olmak üzere ipini koparan Yunan generali ve amiraller hiçbir engelle karşılaşmadan Türk topraklarına girip çıkıyor” dedi. Adalara ağır silâhlar yerleştirilip, mühimmat sığınağı yapıldığını söyleyen Yalım, Yunan askerleri sürekli olarak Türkiye’yi gözetliyor. Topraklarımız yolgeçen hanına döndü. Hükümet cesaret edip, müzik notası bile veremiyor” diye konuştu.


Ve de KIBRIS…

Yarım asır önce “YA TAKSİM, YA ÖLÜM!” diye bağırdığımız; Ecevit Hükümeti’nin “Barış Harekâtı” sonrası kurulan KKTC ile kuzey bölümünü güvence altına aldığımız; daha sonra yapılan oylamada, Türk tarafının “EVET” demesine karşın, Rum tarafının “HAYIR” demesi sonucu, bir süredir “BEKLEMEDE” olan KIBRIS için, sözüm ona “BARIŞ GÖRÜŞMELERİ” yapılıyor. Garantör devletlerden ikisi olan Yunanistan ile İngiltere, “Garantörlükten hep birlikte çekilelim” önerisiyle, Türkiye’nin tek tutamağı olan “Garantörlük” yetkisini elinden almaya çalışıyorlar.


Ve bir köşe yazısı:

Ahmet İnsel- Cumhuriyet- 3 Aralık 2016

Kıbrıs Rum ve Türk liderlerinin yürüttüğü görüşmelerde gene bir son dakika gelişmesi oldu. Hafta başında artık müzakere defteri kapandı denirken, dün iş tersine döndü. İki liderin Perşembe akşamı yedikleri yemekten sonra, dün sabah 9-10 Aralık’ta İsviçre’de yeniden buluşma kararı aldıkları açıklandı. Bu sefer harita da masaya yatırılacakmış. Bu, Kıbrıs Rum ve Türk liderlerinin kendi aralarında halledecekleri tüm konuları resmen ele alacaklar demek. Ardından, 11 Aralık’ta, masaya garantör devletler ve BM katılacak. Buradan da bir anlaşma olmadan kalkılması durumunda, geriye bölünmüş Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türkler nasıl yaşayacak sorusuna yanıt aramak gerekecek. Türkiye açısından da fiilen dondurulmuş olan AB üyeliği müzakerelerini belki yeniden canlandırma imkânı bütünüyle yitirilecek.

Sonra neler oldu ve de neler mi olacak?


Kıbrıs müzakerelerinde 3. Tur görüşmeleri başladı, 2017 ortasında referandum beklentisi…

Rumlar’ın istekleri hiç bitmedi, Kıbrıs’ın sivri ucunu da istiyorlarmış. Ne mi yapacaklar dersiniz? Bu aymazlıklarımız sürüp giderse, kesinlikle o sivri ucu bizim göz(t)ümüze sokacaklar. Öyle ya, Anadolu’yu batıdan kuşattılar, güneyden de kuşatacaklar; “Rum-Yunan-İngiltere-ABD -AB ortaklığı”, başta petrol ve doğalgaz olmak üzere, Akdeniz’in tüm zenginliklerini sahiplenecekler.


Çok yakında, hep birlikte bir “Yalelli” tutturursak hiç şaşırmayalım:

“Adalara gel güzelim,

Adalara gel…

ADALAR elden gitti,

Modalara gel…”


KIRKLARELİ MANŞET HABER Gazetesi- 14.01.2017

rafetseckin@hotmail.com www.rafetseckin.com

Comments


bottom of page