top of page

ALPULLU VE PANCARKÖY (ALLIPULLU)

Anadolu gibi Trakya da birçok uygarlıkların beşiği olmuştu.

Traklar-Cenevizliler-Romalılar-Bizanslılar-Ruslar-Yunanlılar-Bulgarlar ve TÜRKLER…

Şimdiki Alpullu ve Pancarköy topraklarında da, bu uygarlıkların izleri var.

1900’lü yılların başlarında, yani Dedelerimizin buralara geldiği yıllarda, “şimdiki Pancarköy’ün bulunduğu yer RUM KÖYÜ” olarak tanımlanıyor.

 

“Balkan Savaşı’ndan sonra Yunan baskıları yüzünden, Yunan Makedonyası’ndaki birçok Müslüman Türkiye’ye göç etmek zorunda bırakıldı. Buna karşılık İttihat ve Terakki hükümeti de, Trakya ve Ege Rumlarına misilleme yaptı. Aradaki ilişkilerin pek gerginleştiği bir sırada, Almanya’nın da araya girmesiyle, Yunanistan’daki Müslümanlarla Osmanlı Rumlarının mal ve mülkleriyle mübadele edilmesi esası kabul olundu. Ne var ki, bu anlaşma kesinleşmeden araya Cihan Savaşı girdi. Savaş sırasında, Rumların terk ettikleri mülklere Yunanistan’dan gelen göçmenler yerleştirildi.” 

 

Rumların buralara tarihin hangi dönemlerinde yerleştikleri, bu köyü ne zaman kurdukları tam olarak bilinemiyor. Ancak, bu kuruluşun oldukça eski tarihlere dayandığını gösteren belirtiler var. Köyümüzden, Düğüncülü Köyü’ne giden tarla yolunun sağında, bir başka deyişle Kabaklık Çukuru’nu geçince sağda “maşatlık” (Rum mezarlığı) varmış. Burada bulunup, Zeki Aga’nın kahvesine getirilen bir taşın üzerinde Rum alfabesine ait yazılar olduğu biliniyor. Rumi 1293 yılındaki “93 Harbi”nden (1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan) sonra da gelenler olabilir.

 

Balkan Savaşı’ndan (1912-13) önce, Savaş sırasında ve sonrasında, Rum çetelerinden kaçan Selanikli Türkler ve Bulgar çetelerinden kaçan Ortaköy, Kırcaali, Şumnu ve çevresindeki Türkler, Trakya’nın güvenli bölgelerine, bir kısmı da Anadolu’ya göç ettiler.

 

Mollametler’in (Molla Ahmet) Halil Aga’nın oğlu Hasan Abi, 1909’da geldiklerini söylüyor. 80’lik Mehmet Irak,”Balkan Harbi’nden sonra, Ortaköy’den 40 hane geldik. O yıllarda, Koca Aliler’in evinin yerinde Kilise varmış. Âdem Hocalar’ın evinin yeri ise, Papazın eviymiş.” diyor.

Şimdiki Pancarköy topraklarına yerleşen Atalarımız buraya ALLIPULLU adını verdiler. Bu adın, Rumlardan kalma olduğunu söyleyenler de var. Sakızköy, Karamesutlu,Karahalil, İnece, Dokuzhöyük, Akardere köylerinden gelen, dedemden de yaşlı akrabalarımız, burayı “Allıpullu” diye adlandırıyorlardı. Yaşamakta olan büyüklerimiz de bunu doğruluyorlar.

O yıllarda, Babaeski’nin genel kullanımlardaki adı KASABA, Alpullu’nun adı ise MERKEZ’di. Köyden daha büyük yerleşimlere “Kasaba” denildiğini biliyoruz. Eski adıyla Allıpullu, yeni adıyla Pancarköy halkı, şimdiki Alpullu’ya niçin “Merkez” adını vermişlerdi?

 

İstanbul-Edirne demiryolu inşaatı, 1869’da başlatılmış, 1888’de sefere açılmıştır. Bu yol üzerindeki Alpullu İstasyonu da, yukarıdaki yıllar arasında yapılmış olsa gerektir. O tarihlerde, burada bir yerleşim olmadığı göz önüne alınırsa, bu istasyonun Allıpullu’ya (Pancarköy’e) bağlı olması doğaldır. Bu nedenle de, köy halkı için burası “İstasyon Merkezi” dir. Buranın, kısaca MERKEZ olarak adlandırılması da bundandır.

Dedelerimizin Allıpullu’da yaşamaya başladıkları ilk yıllarda, şimdiki Alpullu bir yerleşim merkezi değildi.1925-26 yıllarında Şeker fabrikası kurulurken, köyümüzün eski Muhtarlarından DELİ AĞA’nın (Mehmet Kıral) babası RAŞİT AĞA, Şeker Fabrikası için istimlâk edilen tarlasının istimlâk bedelini almamış, ”Bu fabrika Bulgarlara değil bize yapılıyor. Gerekirse üste para da veririm” diyerek, Alpullu’dan Düğüncülü’ye giden yolun sağındaki tarlasını fabrikaya bağışlamıştı. Şeker Fabrikası’nın kuruluşu ile birlikte, önce Teliçi lojmanları yapılmış, çevreye yapılan evler, Saray adı ile bilinen lojman ve sonraki yıllarda yapılan İşçi Evleri ile burası bir yerleşim yeri olmuştu. İstasyon adının aynı kalması için, bu yeni yerleşim yerine ALPULLU adı verildi. Eski ALLIPULLU’nun yeni adı da, Şeker Fabrikasına yakınlığı nedeniyle PANCARKÖY oldu.

Sonradan gelen bir grup göçmenin yerleştiği Samafor Mahallesi ile Çiftlik Mahallesi, Pancarköy’e bağlıydı. Sonraki yıllarda (1962-63), Pancarköy’ün ya da Alpullu’nun Belediye olması gündeme geldi. Pancarköy’ün nüfusu daha fazlaydı ve bu nedenle de Belediye olma hakkına sahipti. Ancak, Belediye olmanın olumlu yanları iyi anlatılamadığı ya da karşı propaganda iyi yapıldığı için, Pancarköy halkının çoğunluğu Belediye olmayı kabul etmedi. Alpullu’nun Belediye olması için çalışanlara göre,”Pancarköy Belediye olursa, hayvan gübreleri köy dışına çıkarılacak; ahır ve ev atık suları dereye akıtılamayacaktı(!).”

Samafor Mahallesi Alpullu’ya bağlandı ve adı Gülbahçe oldu. Alpullu da BELEDİYE…

Yapılan ilk seçimde, E.Şükrü SİMER, Alpullu’nun ilk BELEDİYE BAŞKANI oldu.(01.03.1964)

bottom of page